Robotlaşan Yaşam

Bilim kurgu filmlerinde rastlanan ve insan topluluğunda yardımcı olmasının yanı sıra tehdit oluşturan ‘robotlar’, çağımızda yer almak için üretim sahasında kendine yer bulmuştur. Robotların Japonya’daki araştırmalara göre insan yaşamındaki yeri 2030 yılında ‘robot devrimi’ olarak da anılabilecek teknolojik sergileri için hazır hale getiriliyor. Bu devrim 400- 800 milyon insanı işsiz bırakacak olmasına karşın teknolojinin ilerliyor olması, insanları tedirgin hale getirmek bir yana içlerini rahatlatmaya yetiyor. Günlük hayatımızı avuçları arasına alan teknoloji her geçen gün daha da sarmaya devam etmekte.

HAYALDEN GERÇEĞE

Araştırmacıların hayal haritası olmuş ve olmaya da devam eden robotlar, Rusya’da haber sunuculuğu yapıyor , Çin’de okulda bir oluyor. Farklı ülkelerde çeşitli yaşam alanlarımıza dahil olan bu robotlar, teknolojik kullanım alanlarının artmasıyla birlikte insanların endişelerini yenmek için bir strateji geliştiriyor olacaklar.

Kendi kendilerine bir amaç belirleyecek fonksiyonu olmayan bu aygıtlar, onları üreten mühendisler ve niceleri tarafından komutlandırılıyor. Gün be gün gelişen robotlar kısa süre sonra evlerde , işyerlerinde, fabrikalarda, mağazalarda, emlakçılarda, otellerde görülmeye başlanacak. İşsiz kalınmanın başlaması ile birlikte meydana gelecek robotlara nefret eden insan kitlesini şu an için düşünmek robot sektörünün gelişmesini engelleyeceğinden doğmamış üreticilerin problemini oluşturmakta. Etki tepki yasasında sadece etkinin hissedildiği yani robot üretimine karşı olumlu ve pozitif yaklaşım ileride meydana gelebilecek negatif potansiyelleri görmeyi engelleyen bir duvar örmüş durumda.

ROBOTLARLA İÇ İÇE

Teknolojinin bireyin hayatında ne kadar yer alacağı tamamen bireyin kontrolündedir. Oysa insan beyni rahata çok çabuk adapte olma ve az zamanda çok iş yapmaya odaklı olduğundan robotların sağlamış olacağı kolaylık robotları onların yaşamına daha çok dahil edecek, bu da robotları hayatın merkezine yerleştirecektir. Birçok araştırmacı ve mühendisin bu ileri gelişmiş hatta mükemmelleştirilen aygıtları yaşamın içine daha çok sokabilmek için kendi hayatlarından feragat ettikleri zaman yadsınamaz dolayısıyla otomatikleşen dünyadaki bilinçlenmeyi robotları kullanacak veya onlarla birlikte yaşayacak kişilerin yani alıcıların sağlaması gerekmekte. Zihin bağımsızdır ve insanlığın iradesine sahiptir. Bu görüş de akademisyenleri n, mühendislerin sınırsız şeyler üretebilmesini açıklamaktadır.

Sistemle ve günlük yaşamla iç içe, etten ve kemikten olmamasına karşın aynı insanlar gibi yetileri olan ‘şeylerin’ üretiliyor veya üretilmeye çalışılıyor olması bir gurur kaynağı haline gelmiştir. Gurur duyulacak ancak sınırsız hale dönüşmesi durumda faydadan çok zarar getireceği gerçeğini göz ardı etmemek gereklidir. Zihinlerde oluşan algı dolayısıyla ‘sıradan’ dediğimiz birçok fonksiyonu yerine getirebilecek bir robot alma fikri kulağa her ne kadar hoş gelse de insanlığı tembelliğe ve rahatlığa alıştırması yönüyle sıradan kelimesini ‘çok mühim bir iş’ haline dönüştürmesi an meselesi.