Selimiye Camii Hakkında Genel Bilgiler

Selimiye Camii, Edirne’de yer alıyor ve 12. Osmanlı padişahı 2. Selim’in emriyle Mimar Sinan’a yaptırılan camidir. Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” dediği camidir aynı zamanda. Selimiye Camii, Osmanlı imparatorluğunun en önemli mimari yapıtlarından biridir.

Camideki kitabeye göre, yapımına 1568 yılında başlanmıştır. Caminin yapımının tamamlanması 27 Kasım 1574 Cuma günü olarak belirlense de padişah 2. Selim’in vefatı nedeniyle 14 Mart 1575 tarihinde ibatede açılmıştır.

Caminin iç bölümü 1620 m2, tamamı 2.475 m2’dir. Mimarlık tarihinde en geniş alana kurulmuş yapı olarak nitelendirilir. Selime Camii’nin yerden yüksekliği 43.28 metredir. 31,30 metre çapındaki kubbesi ise ilgiyi tamamıyla üzerine çekmektedir.

Selimiye Camii’nin Özellikleri

Selimiye Camii sahip olduğu mimari güzellikleri ile aynı zamanda birçok manevi durumu da sembolize etmektedir:

• Caminin kubbesinin tek oluşu Allah’ın birliğini ve tek oluşunu sembolize eder.
• Pencerelerin beş kademeden oluşması, İslam’ın 5 Şartı’nı sembolize eder.
• Caminin pencere sayısı 99’dur. Allah’ın 99 ismini sembolize eder.
• 4 vaaz kürsüsü oluşu, 4 hak mezhebini sembolize eder.
• Mabedin külliyesinde 32 kapı bulunması, İslam’ın 32 farzını sembolize eder.
• Arka minarelerinde 6 adet yol bulunması, İmanın 6 Şartı’nı sembolize eder.
• Caminin minarelerinde 12 adet şerefe olması, Osmanlı İmparatorluğunun 12. padişahını sembolize eder.

Mimar Sinan’ın mucize bilimi olan Selimiye Camii

Efsaneye göre, Mimar Sinan’ın, Selimiye Camii’nin kubbesini o genişliğe yerleştirmek için 13 bilinmeyenli bir denklemi, bilinen 4 ana matematik işleminden farklı 5. bir işlem bularak çözdüğü rivayet edilir.

Minarelerin şerefelerine çıkan kişilerin yolda birbirlerini görmemeleri büyük bir mimari zekânın örneğidir. (Almanlar bu sistemi meclis binalarının önündeki dev kürede kullanmışlardır.)

Selimiye Camii’nin zemini gevşek topraktır. Bu nedenle minarelerin yakın zamanda yıkılacağı bilim insanları tarafından fark edilmiştir. Dünya’nın birçok ülkesinden bir araya gelen birçok bilim adamı, bu tarihi minarelerin kurtarılması için çalışmalar başlatmışlar. Sonuçta en son teknoloji olan metal kelepçelerle temellerinin sabitlenmesinin en iyi çözüm olacağına karar vermişler. Fakat minarelerin temellerini açınca, gördükleri manzara karşısında bilim adamları şoka girer. Çünkü koymayı düşündükleri kelepçelerin aynısı Mimar Sinan tarafından yüzyıllar önce konulmuştur.

1950’li yıllarda bir grup Japon mühendis heyeti Türkiye’yi ziyarete gelmiştir. Mühendisler caminin gevşek zemin üzerine inşa edildiğini fark etmişler, ama yüzlerce yıldır, cami üzerinde tek bir çatlak olmaması heyeti çok şaşırtmıştır. Mühendisler minareleri incelemeye koyulmuş ve minarelerin gelişmiş bir raylı sistem mekanizmasının üzerine yerleştirildiği ve her yöne beş derece yatabildiğini görmüşlerdir. Aylarca Selimiye Camii’ni inceleyen bilim adamları Japonya’ya geri döner dönmez,

Mimar Sinan’ın kullandığı sistemleri kurup devasa gökdelenleri dikmişlerdir. Günümüzdeki gökdelenlerin mimari yapısı, Mimar Sinan’ın dehasının eserleridir.

Azbuz olarak gezi rehberi serisine devam ediyoruz. Diğer yazılarımızı okuyabilirsiniz.